İnstagram: @nrdnyzbsgl
Modanın kalbi diye başlamak isterdim yazıma ancak uzun yıllara dayanan tecrübem bana modanın pek çok kalbi olduğunu gösterdi.
Tabii ki İtalyanların kendilerine has bir stilleri var, bu bir gerçek. Bununla birlikte geçmiş yıllarda gördüğüm eleganlığın oldukça azaldığını söyleyebilirim.
Aslında bu dünya genelinde böyle. Büyük şehirlerin çok göç alması ve ekonomik krizlerin artmasıyla düşen alım gücü modada da hatta en çok modada kendini hissettiriyor.
Yemek, barınmak, ulaşım, eğitim ve seyahat maliyetlerinin artması öncelik sırası yapmayı gerektiriyor. Dolayısıyla stil en son düşünülecek konu oluyor.
Ancak konuya motivasyon açısından bakacak olursak da kıyafetinden memnun bir insanın güne daha motivasyonu yüksek başladığı da doğrudur.
Bu motivasyon kişinin tüm gününe ve gün içindeki aktivitelerine olumlu veya olumsuz olarak etki eder. Kıyafetinden memnun olmanın ölçüsü pahalı parçalar taşımak değil, birbirine uyumlu, vücudunuza uyumlu, temiz, ütülü ufak tefek aksesuarlarla desteklenmiş bir tarzdan bahsediyorum.
Gelelim 2024 yazının anahtar trendlerine:
- Yumuşak güneş renkleri
- Gül-çiçek motifleri
- Özgün modellerde denim parçalar
- Parçalı görünümler, şeritler
- Triko-örme modeller
- Eleganlık
- Saçaklar, püsküller
- Bacaklarına güvenenler için mini şortlar (lütfen sütun gibi bacaklarınız yoksa gerçekten giymeyin, hiç gerek yok)
- Her türlü kumaştan kargo pantolonlar
- Bembeyaz, tatlı, hafif transparan elbiseler
- Yüksek bel pantolonlara devam
Bunlar sezonun olmazsa olmazları.
Bu sezon ayrıca logolu modellerden de yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayacağız. Daha sade ve kalitesini kumaşında kalıbında dikişinde göreceğimiz parçalar ağırlıkta olacak.
Gelin Milano’daki popüler mekanlara da hızlıca bir göz atalım;
Şehrin bu dönem en popüler mekanı birkaç ay önce açılan Portrait Milano. Salvatore Ferragamo ailesine ait olan otel, restoran, galerileri ve çoklu marka mağazasıyla da bu ara bir numara.
Klasik İtalyan tasarımından ilham alan mimar Michele Bönan, Portrait Milano için 73 romantik süit, aile süiti ve geniş konuk odaları yaratmış.
Milano’nun büyük malikanelerinin zengin geleneğini tamamen çağdaş bir estetikle birleştiren yeni bir lüks konukseverlik konseptini hayata geçirmiş.
Restoranın içi kadar avlularıyla ünlü Milano’nun Portrait’deki avlusu ise saatlerce otursanız bıkmayacağınız güzellikte.
Sürekli Il Salumaio’da takılan Türk ziyaretçilere benden bir tavsiye olsun, bu mekan.
Alışveriş için Via Montenapoleone, Via Della Spiga, Corso Venezia, Brera, Corso Buenos Aires, Via Torino’yu gezip ardından Rinascente’ye gidince yine en mantıklı alışverişin bu department store’da olduğuna karar verdim. 10 Corso Como ise özgün seçenekleri ile yine değişmeyen adres. Yemek veya avlusunda bir kahve için bile gitmeye değer.
Dolce & Gabbana ev dekorasyon mağazası, Corso Venezia’daki D&G Martini restoran ve barı da görülmeye değer bir diğer mekan. Ralph Lauren’ın The Bar at Ralph Lauren restoranı ise Via Della Spiga’da rahat bir ortamda güzel bir hamburger yiyebileceğiniz, özellikle bahar ve yaz aylarında çok popüler olan bir restoran.
Bu arada hafta sonları kurulan pazarları ise kaçırmayın. Vintage ve ikinci el ürünler için gerçek bir vaha bu pazarlar.
Yolunuz düşerse Corso Magenta’daki Biffi pastanesinde armutlu, bitter çikolatalı mini pastayı yemeden sakın dönmeyin derim.
Sağlıkla kalın.