Gucci Cruise 2025 için Sabato de Sarno “İtalyan Aksanıyla İngilizlik” Yapıyor
Tasarımcı, ilk sezon öncesi koleksiyonunu tanıtmak için Tate Modern’i devraldı.
Gucci, modanın sınırlarını zorlamaya devam ediyor ve 2025 Cruise koleksiyonuyla bir kez daha endüstriye yön veriyor. Bu sefer, marka İtalyan tasarımcı Sabato de Sarno’nun yönetiminde, beklenmedik ve heyecan verici bir yaklaşım benimsiyor: “İtalyan Aksanıyla İngilizlik.”
De Sarno‘nun liderliğindeki bu koleksiyon, moda dünyasına yenilikçi bir bakış açısı getiriyor. Geleneksel İngiliz giyim tarzının zarif detayları, İtalyan moda estetiğiyle birleştirilerek benzersiz ve çarpıcı bir sentez oluşturuluyor. Koleksiyon, İngiliz aristokrasisinin sofistike zarafetini, İtalyan tutkusunun ve duygusallığının sıcaklığıyla birleştiriyor.
Koleksiyonun ana unsurlarından biri, klasik İngiliz giyiminde sıkça kullanılan tweed kumaşlarının ve pelerinlerin modern ve cesur yorumlarıdır. Bu geleneksel unsurlar, Gucci‘nin imzası olan renkli ve dikkat çekici desenlerle ve detaylarla bir araya getirilerek canlandırılıyor. Ayrıca, İtalyan modasının özgünlüğünü yansıtan parlak ve cesur renk paleti, koleksiyona enerji ve canlılık katıyor.
Accessoire’lar da koleksiyonun ruhunu tamamlıyor. İkonik Gucci çantaları ve ayakkabıları, İngiliz tarzının zarifliğiyle İtalyan ustalığının zerafetiyle bir araya geliyor. Aksesuarlarda da detaylara önem veriliyor; kemerlerdeki toka detaylarından, şapkaların ve gözlüklerin çarpıcı tasarımlarına kadar her parça, koleksiyonun benzersiz kimliğini yansıtıyor.
Gucci Cruise 2025 için Sabato de Sarno’nun “İtalyan Aksanıyla İngilizlik” koleksiyonu, moda dünyasına taze bir soluk getiriyor ve markanın sınırları zorlayan ruhunu bir kez daha sergiliyor. Bu koleksiyon, modanın evrensel dilini konuşan bir sanat eseri olarak dikkat çekiyor ve moda tutkunlarını hem şaşırtıyor hem de ilham veriyor.
Tate Modern’in içindeki ikonik beton merdiven spiralinde, Gucci‘nin Cruise 2025 defilesinden modeller yükselirken romantizmin ikiliğine ve pratikliğine odaklanan bir koleksiyonla karşılandı konuklar. Defilenin atmosferi, zamansız bir zarafet ve çağdaş bir dokunuşla harmanlanmıştı.
Geek şık gözlükler, basit pelerin paltolar, şeffaf dalgalanan dokularda kedi fiyonklu bluzlar, süet vardiya elbiseler ve büyük uyumlu çantalar koleksiyonun öne çıkan parçalarıydı. Her bir parça, Gucci‘nin imzası olan estetikle, kullanışlılık ve konfor arasında bir denge sağlıyordu.
Modellerin neredeyse tamamı inci telleri takarken, bu klasik aksesuarlar büyük boy ıstakoz tokaları ile modern bir dokunuşla yeniden yorumlanmıştı. Ayakkabılar da dikkat çekiciydi; modeller ya evin imzası olan Horsebit ile tepesindeki basit babetlerle ya da sarmaşık mokasen ayakkabılarla yürüyordu. Bu ayakkabılar, küçük çoraplarla eşleştirilmişti ve yine Horsebit detayıyla tamamlanmıştı, bu da Gucci‘nin ikonik tarzını koleksiyonun her parçasında hissettiriyordu.
Gucci Cruise 2025 koleksiyonu, günlük yaşamın pratik ihtiyaçlarını ve romantik bir ruhu bir araya getirerek moda dünyasına yeni bir perspektif sunuyor. Her parça, günlük yaşamın ritmine uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış, ancak aynı zamanda benzersiz bir tarz ve zarafet sunuyordu. Bu koleksiyon, Gucci‘nin yaratıcılığının ve yenilikçiliğinin bir kez daha kanıtıydı.
Gucci kreatif direktörü Sabato De Sarno’nun ilk sezon öncesi koleksiyonunun lansmanı, unutulmaz bir deneyim sunarken aynı zamanda markanın köklerine de dönüş yapıyor gibiydi. De Sarno, defile notlarını “Her zaman Londra’ya sahip olacağız” sözleriyle açarak, şehrin kendisine ve Gucci’ye ilham veren önemli bir rol oynadığını vurguluyordu. Kendi anılarından ve şehre dair yorumlarından ilham alarak, Gucci‘nin Londra’daki hayırlı başlangıcından örnekler veriyordu.
The Savoy otelinde hamal olarak çalıştığı dönemde evin kurucusu Guccio Gucci‘nin Floransa’ya dönüp kendi bavul ve deri şirketini kurma kararını aldığına dikkat çekiliyordu. Bu detaylar, Gucci‘nin köklerine, markanın kuruluş hikayesine ve Guccio Gucci’nin ilham verici yolculuğuna bir selam niteliğindeydi.
Koleksiyonun parçaları da bu ruhu yansıtıyordu. Bol kot pantolonlar ve büyük siluetler, moda dünyasındaki kalıcı gücünü bir kez daha kanıtlıyordu. Uzun, dağınık saçlı beyaz şeffaf dokusal elbiseler ise bohem bir ruhu yansıtıyordu, bu parçaların özgürlüğü ve rahatlığıyla koleksiyona derinlik katıyordu.
De Sarno‘nun önceki koleksiyonları daha çok giyilebilirliğe odaklanmışken, bu koleksiyonda titiz maksimalist el işçiliğiyle öne çıkan parçalar dikkat çekiyordu. Boncuklarla süslenmiş parçaların nefes kesici güzelliği, herkesi büyülüyordu. Cam gibi görünen ve sihir gibi sallanan boncuklarla süslenmiş büyük boy ceket ve uyumlu etek, koleksiyonunun en dikkat çeken parçalarından biriydi ve sinematik bir çekiciliği temsil ediyordu.
Denim ceketlerin boncuklu elbiselerin üzerine tasarlanması ve papatya boncuklu kotlar gibi detaylar, koleksiyona drama ve güçlü bir ifade katıyordu. Bu parçalar, giyenleri büyüleyen bir atmosfer yaratıyordu ve daha fazlasını isteme hissi uyandırıyordu. Gucci Cruise 2025 koleksiyonu, Sanato De Sarno’nun yaratıcılığının ve Gucci‘nin eşsiz estetiğinin bir yansıması olarak öne çıkıyordu.
De Sarno’nun Gucci ev kodlarının bir sonraki çağı olarak üzerinde çalıştığı koleksiyonda birçok giyilebilir parça bulunuyordu. Görünüş, okul üniformalarının, 90’ların minimalist ilham perisinin, kurumsal sirenin ve sportif tarzın belirgin olmayan izlerini taşıyordu. Asimetrik sırtı açık elbiseler, şık kesimli elbiseler ve minimal odaklı estetiğiyle, Tom Ford‘un Gucci için ikonik sonbahar 1996 koleksiyonunu hatırlatıyordu.
Çantalar büyük bir önem taşıyordu. Marka, 1970’lerden kalma yuvarlak Gucci Blondie çantalarını geri getirirken, aynı zamanda omzuna asılan ve ilk olarak 1950’lerin başlarında Gucci arşiv eskizlerinde görülen devasa B çantasını da sunuyordu. Bu çantalar, koleksiyonun geçmişle olan bağını vurguluyor ve Gucci‘nin ikonik tasarımlarını günümüze taşıyordu.
De Sarno‘nun imzası, koleksiyonda yer alan kutulu deri paltolarla da belirginleşiyordu. Küçük gri etekli takımlar, büyük boy beyaz paltolar, yerleşik sıvı püsküllü pantolonlar ve gri ve soluk pembe dar küçük pinaforeler, koleksiyonun faydacı pratikliğine hitap ediyordu.
De Sarno, koleksiyona biraz Londra stilini entegre ederek işleri bir adım daha ileri götürdü. Tartan desenleri, dikiş detayları ve gösteri notlarına göre “İtalyan aksanıyla İngilizlik” teması, koleksiyona benzersiz bir hava katıyordu. Ekose yeniden yorumlanırken, kontrastı vurgulamak için 3D lazer kesim organze ile örülmüş ağır teknik gabardin kullanıldı.
Tate Modern Müzesi‘nin konumu, koleksiyonun kültürler arası etkileşimi ve fikir alışverişini simgelemesine yardımcı oldu. Gucci Cruise 2025 koleksiyonu, geçmişten ilham alırken geleceğe bir bakış sunuyor ve markanın evrilen estetiğini ve vizyonunu yansıtıyordu.
