Her ikisini de bir hafta içinde ziyaret edince, tek yazıda bilgilendirmek istedim. Önce Elazığ ziyaretine gelelim. Neden Elazığ’a gittim? Eltürkder Derneği Başkanı Murat Solmaz ve Tümay Mercan daveti ile bu güzel şehrimizde, gastronomi ve sağlık temalı çalıştayda konuşmacı olarak yer aldım. Gittiğimde muhteşem bir sıcaklıkla karşılandım.
Elazığ’da Dedeman Otel’de diğer konuşmacılarla birlikte konakladık. Etkinlikte Kültür ve Turizm Bakan Yardımcımız Nadir Alparslan’ın katılımı, bakanlığımızın bu etkinliğe verdiği önemi gösteriyordu. Şehir adeta bu etkinlik için kenetlenmişti. TÜRSAB Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Cuma Gülnar, indiğim andan itibaren sağ olsun çok ilgilendi. Turizm İl Müdürümüz Ahmet Demirdağ ve ekibi zaten mükemmel bir ev sahipliği yaptı. Elazığ Gastronomi Derneği Başkanımız Harun Seyran ve eşi de sağ olsunlar, hiç yalnız bırakmadılar.
Eltürkder yönetimindeki arkadaşlarla kaynaşma fırsatı buldum; hepsi birbirinden kıymetliydi. Özellikle çevre gezileri esnasında şehri tanıma imkânı buldum. Ülkemizde Anadolu uygarlığını öğrenmek adına, sürekli bilen birileri ile gezmek şart. Kültür turizmi ve sağlık turizmi açısından da muhteşem bir ortam söz konusu. Elazığ’da gezilecek yerler nereler?
Elazığ neyi ile meşhur?
Elazığ’ın kendine özgü lezzetleri olan orcik şekeri, çedene kahvesi, Ağın leblebisi ve cevizli sucuk gibi yöresel lezzetleri sevdiklerinize hediye olarak götürebilirsiniz. Ayrıca dokuma halı çeşitleri de Elazığ hatırası olarak götürülebilir.
Elazığ, eski Harput’un devamı niteliğindedir. Bu nedenle Elazığ’ın tarihi, Harput tarihi ile birlikte ele alınmaktadır. Harput, Anadolu’yu Mezopotamya’ya bağlayan kervan yollarının geçiş güzergâhında yer almış, birçok kültüre ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Harput köftesi, Harput çorbası, Balakgazi böreği, küncülü (susamlı köfte), işgene, haşlanmış içli köfte, sırın (bir çeşit mantı) ve ballı muzlu cevizli krep buraya geldiğinizde deneyebileceğiniz lezzetlerden.
Elazığ’da Harput Basın Müzesi, Harput Müzik Müzesi, Hamam Müzesi’ni muhakkak gezmelisiniz.
Elazığ-Harput mutfağı, yörenin özelliklerine bağlı olarak çok büyük çeşitlilik ve zenginlik gösteriyor. İlin kendine has ve kendi ismiyle anılan pek çok yemeği var. Bu yemekler Türkiye’nin birçok yöresinde Elazığ yemeği olarak yapılmaktadır. Kellecoş, işgene, Harput köfte, içli köfte, taş ekmeği, peynirli ekmek (peynir ve şeker), patile, fodula, gömme, ufalama, sırın, keşkek, tahana, orcik, dut pekmezi, tulum peyniri, şavak peyniri, söğürtme, ışkın, pirpirim, heside, gaygana, pestilli yumurta, çiğ köfte, dolangel, kalbur hurması, dilber dudağı, Elazığ’a has yemek ve tatlılara örnek olarak gösterilebilir.
Yöreye ait üzüm ve cevizden yapılan orcik ve pestil, tulum peyniri, dut unu, çedene kahvesi veya lezzetli Buzbağ şaraplarından, el sanatları ürünleri, iğne oyaları, yerel halılar, kilimler, bakır ve yemenilerden alabilirsiniz.
Türkiye’de en çok bilinen çayda çıra oyunu, mumla oynanan Elâzığ iline has bir oyundur. Bu oyun dünyada “mumlu dans” olarak tanınır. Ayrıca Elâzığ halayı, temirağa, avreş, nure, keçike, ağır halay, delilo gibi oyunlar da Elazığ’a hastır. “Dil Folkloru Açısından Harput Ağzı” adında yayınlanmış bilimsel bir kitabı bulunan ünlü folklor araştırmacısı ve müzik sanatçısı Fatih Kısaparmak da aslen Harputludur.
Bu nitelikli etkinlikte; Prof. Dr. Oğuz Özyaral, Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu, Op. Dr. Genco Çetinkanat, Öğr. Görevlisi Suat Arpacı, Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mehmet Şirin Budancamanak ile panelde konuşmak önemliydi. Her konuşmacı gerçekten çok kıymetliydi. Hepimiz birbirimizden çok özel bilgiler öğrenme fırsatı yakaladık.
Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mehmet Şirin’in muhteşem çalışmaları salonda çok ilgi çekti.
Oğuz hocamızla 2 gün boyunca sohbet ettikçe, sadece akademisyen olarak değil, zarif kişiliğinin ticari hayatta da inanılmaz başarılarla dolu olduğunu keşfettim. Kendisini İstanbul’da yakınımızda görmek istiyoruz. Genco hocamla da çok iyi bir iletişim yakaladık. Kendisi genç, dinamik ve vizyoner, sağlık turizmi konusunda ülkemize değer katmaya devam edecek. Kadirhan hocamızla da Universiade FISU heyetlerinin ağırlanması gibi pek çok ortak noktamız çıktı. Kente vizyon katan arama konferansı sonrası, Eltürkder Murat Bey’e ve ekibine herkes içten teşekkür etti.
Gelelim Yalova’ya; Vizyoner Valimiz Dr. Hülya Kaya, yine muhteşem işlere imza attı. Ülkemizin coğrafi işaretli ürünü olan aronya’yı döviz kazandırıcı hizmet kapsamında markalaştırmak için, bu zor süreçlerde bile şehre değer katan bir Aronya Festivali ile tüm dikkatleri üzerine çekti. Yalova algısı artık sağlıklı aronya ile anılmaya başlanıyor.
Bu etkinlikte biz de GTD olarak yerimizi aldık. En ilginci, Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş ile hasat yapma imkanı bulduk. Etkinlikte İstanbul Üniversitesi Rektörümüz ve eşi de değer kattı. Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar hocam ve eşi inanılmaz pozitif insanlar. Onlarla birlikte etkinlikte olmak çok önemliydi. Vizyoner bakış açısı ile hasat açılışında çok güzel bir konuşma yaptı.
Şehrin üreticilerine tek tek sertifikalarını, sayın valimiz kendi eli ile verdi. Kısa sürede tüm Yalova tarafından sevildiğini, kortej ile yürürken gözlemleme imkanı buldum. Her esnaf dükkanının önüne çıkıp, sayın valimizi sevgi ve saygı ile selamladı. Bunun yanı sıra dikkat ettiğim bir diğer konu da Tarım İl Müdürlüğümüzün muhteşem çalışmalarıydı. Selçuk Yaman Bey’i ve ekibini takdir etmek lazım. Kentte aronya üretimini teşvik etmek için çok ciddi bir strateji uygulamışlar. Toprakları çok kısıtlı olan Yalova’da, katma değeri yüksek bu ürünü teşvik etmek kolay değil. Bu konuda valimiz önderliğinde bir akım başlatmışlar. Tabii bu nitelikli çalışmalarda, önceden şehrin dinamiklerini iyi bilen Suat Parıldar Bey’in bakış açısı çok kıymetli. Kendisi, Yalova’daki başarılarının ardından İstanbul’da Tarım İl Müdürü olmuş. Protokolde yan yana oturduk, İstanbul’dan etkinliğe gelerek bakanlığın Yalova’nın yanında olduğunu mesajını vermiş. Oradaki her karış toprağı ve üreticiyi isim isim tanıyan Suat Bey’in Yalova’nın yanında olması büyük bir şans. Suat Müdürüm, ÇATAK projesinde de çalıştığı için konulara çok hakim. En kısa zamanda kendisini ziyaret edeceğim.
Günün sonunda Yalova artık aronya ile uçuyor. Gastronomik Marka Kent panelinde, GTD olarak; Doç. Dr. Efsun Dindar, Duayen Turizmci Cem Polatoğlu, ünlü şef Aydın Salman, GTD üyemiz Kalbur Et Kurucusu Metin Akdemir, panelde çok önemli bilgi ve tecrübelerini aktardılar.
Bu nitelikli etkinliği ülkemize kazandıran, başta Yalova Valimiz Dr. Hülya Kaya ve ekibine teşekkürler. Gizli kahraman Prof.dr Cemil Kaya ‘ya ayrıca teşekkürler. Organizasyonda bizimle sürekli ilgilenen Yalova ‘dan Yasin Özarslan ‘a ayrıca teşekkürler.
Bu haftalık 2 farklı noktada olan etkinlikerde ülkemize katkı sağlamak için koşturduk.
Kalın sağlıcakla …