Çocukla seyahat etmek, yalnızca bavula birkaç oyuncak eklemek değil; dünyaya yeniden, küçük bir çift gözle bakmayı öğrenmektir. Tatil planları yaparken,
Sanat ve yemek… İnsanın hem zihnine hem ruhuna dokunan iki ayrı alan. Birinde renkler, fırça darbeleri, sesler ve ifadeler; diğerinde
Tersane İstanbul’un taş zeminine adım attığımda, yirmi yılın ağırlığını taşıyan bir hafıza da benimle yürümeye başladı. Rüzgarın ve suyun yüzyıllardır
Seyahat etmek, sadece bir yerden bir yere gitmek değil; birlikte gülmek, birlikte susmak ve birlikte öğrenmektir. Özellikle ailece yapılan tatiller,
Eskiden moda; kumaş, kesim ve silüet üzerine kuruluydu. Yemek ise damağa hitap eden, sofralarda başlayan bir ritüeldi. Ancak son yıllarda
İstanbul’da yemek yemek, sadece bir ihtiyaç değil; çoğu zaman bir ritüel. Boğaz’ın serinliğinde bir kadeh eşliğinde gelen ızgara kuzu ya
Hayat bazen durup bir nefes almak ister. Hızla akan şehirlerin, bitmeyen koşuşturmaların, telefon ekranlarında eriyen anların içinde, kendimizi gerçekten hissettiğimiz
Geçtiğimiz hafta iftar için CVK Park Bosphorus Hotel içinde bulunan Stella Lounge’daydım. İstanbul’un kalbinde, Boğaz’ın büyüleyici manzarasına karşı kurulan iftar
Ramazan… Manevi olarak insanın kendini yenileyip huzur bulduğu bir dönem. Sabır, hoşgörü ve birlikte olmanın anlamını bir kez daha hatırladığımız;