Alain Delon Fransız sinemasının yürek çarpıntısı ve berbat çocuğu!
Alain Delon, 8 Kasım 1935’te Fransa’nın Sceaux kentinde doğdu. Fransız sinemasının en önemli ve tanınmış aktörlerinden biri olarak kabul edilen Delon, karizmatik kişiliği, yakışıklılığı ve etkileyici performanslarıyla dünya çapında ün kazandı.
Fransız sinema efsanesi Alain Delon’un hayatına bir bakış
Çocukluk ve Gençlik Yılları
Alain Delon, sıkıntılı bir çocukluk geçirdi. Ailesi, Delon çok küçükken boşandı ve bu durum onu derinden etkiledi. Annesi tarafından büyütüldü, ancak sık sık yatılı okullara gönderildi. Genç yaşlarında asi bir karakter sergileyen Delon, sık sık okuldan kaçtı ve 17 yaşına geldiğinde orduya katıldı. Fransız Deniz Kuvvetleri’nde dört yıl hizmet ettikten sonra, ordudan ayrıldı ve Paris’e dönerek çeşitli işlerde çalışmaya başladı.Sinema Kariyerinin Başlangıcı
Delon’un sinema kariyeri, 1950’lerin sonlarında Paris’te başladı. Yakışıklılığı ve çekiciliği sayesinde dikkatleri üzerine çekti ve kısa sürede film endüstrisinde tanınmaya başladı. İlk önemli rolünü 1957’de “Quand la Femme s’en mêle” filminde oynadı. Ancak uluslararası alanda tanınmasını sağlayan film, 1960 yapımı “Rocco ve Kardeşleri” (Rocco e i suoi fratelli) oldu. Luchino Visconti’nin yönettiği bu filmdeki performansı, Delon’un yetenekli bir aktör olarak kabul edilmesini sağladı.60’lı ve 70’li yıllarda Luchino Visconti’nin yönettiği Bright Sun ve Rocco and His Brothers ve yıllar sonra The Leopard gibi filmlerde rol alan Delon, Avrupa sinemasının kalbi ve Fransız sinemasının en sembolik yüzü haline geldi.
Uluslararası Başarı ve İkon Statüsü
1960’lar ve 1970’ler, Alain Delon’un kariyerinin en parlak dönemleriydi. Jean-Pierre Melville’in yönettiği “Le Samouraï” (1967) filmindeki sessiz, soğukkanlı kiralık katil Jef Costello rolü, Delon’u sinema tarihinin en ikonik karakterlerinden biri haline getirdi. Bu filmle birlikte Delon, Fransa’da ve dünya genelinde bir kült figür haline geldi. Delon, kariyeri boyunca pek çok farklı türde filmde rol aldı. Bu filmler arasında “L’Éclipse” (1962), “Le Cercle Rouge” (1970) ve “L’Insoumis” (1964) gibi önemli yapımlar bulunmaktadır. Oyunculuğunun yanı sıra yapımcı ve yönetmen olarak da çalıştı.Kişisel Hayat ve Son Yılları
Delon, kişisel hayatıyla da sık sık medyanın ilgisini çekti. Birçok ünlü kadınla romantik ilişkiler yaşadı ve bu ilişkiler, magazin basınının gündeminden düşmedi. 1964 yılında Nathalie Barthélémy ile evlendi ve bu evlilikten Anthony Delon adında bir oğlu oldu. Ancak çift, 1969’da boşandı. Sonraki yıllarda Delon, oyunculuk kariyerine biraz ara vererek iş hayatına odaklandı ve çeşitli ticari girişimlerde bulundu. 1980’lerde ve 1990’larda sinemada daha az aktif oldu, ancak yine de ara sıra dikkat çeken rollerde yer aldı.Miras ve Etkisi
Alain Delon, kariyeri boyunca Avrupa sinemasının en büyük yıldızlarından biri olarak kaldı. 2019 yılında Cannes Film Festivali’nde Onur Palmiye ödülü aldı. Bu ödül, Delon’un sinemaya katkılarının bir takdiri olarak verildi. Delon, karizmatik duruşu, etkileyici performansları ve kültürel etkisiyle Fransız sinemasının unutulmaz isimlerinden biri olarak hatırlanmaya devam ediyor. Onun yarattığı karakterler, sinema tarihine kazınmış ve birçok sinema tutkununun hafızasında yer etmiştir.Alain Delon’un Hayatını ve Kariyerini Şekillendiren Kadınlar
Alain Delon’un özel hayatı, en az sinema kariyeri kadar ilgi çekici ve karmaşık bir geçmişe sahiptir. Özel hayatı, magazin dünyasında sıkça yer bulmuş ve birçok sansasyonel haberin konusu olmuştur.
Aşk Hayatı ve İlişkiler
Anne Sevgisi ve Bir Kaderin Başlangıcı
Alain Delon’un hayatı, annesi Edith’in sevgisi ve desteğiyle derinden etkilendi. Delon, sinema dünyasının zorluklarıyla yüzleşmek için gereken gücü ve kararlılığı onun sayesinde geliştirdi. Annesiyle olan bağı, hayatındaki değişmez bir unsuru, en zor anlarda bile bir referans noktasını temsil ediyordu.Kariyerine Şekil Veren İlham Perileri
Gazeteci Clément Mathieu’nun ortaya çıkardığı başlıkta, dönemin dergilerindeki ifadeler ve olaylar anlatılıyor; burada Alain Delon, kariyerinin başlatılmasında ve pekiştirilmesinde kadınların oynadığı temel rolü her zaman kabul etti. Çeşitli röportajlarda, bu kadın figürleriyle tanışmasaydı hayatının çok farklı bir yöne gidebileceğini itiraf etti. Delon, kariyeriyle Altın Palmiye aldığı 2019 Cannes Film Festivali’nde şunları söyledi: “Tanıştığım kadınlarla tanışmasaydım, uzun zaman önce ölmüş olurdum. Beni isteyenler onlardı. Bu mesleğe devam etmem için mücadele eden biriyim.”
Alain Delon’un profesyonel bağlarının yanı sıra, bazıları hayat arkadaşı olan birçok kadınla da yoğun ve tutkulu ilişkileri vardı. Bu bağlar çoğu zaman çalkantılı olsa da oyuncunun arkasındaki adamın şekillenmesine yardımcı oldu. Delon, kendisiyle sevinç ve acı anlarını paylaşan kadınlara her zaman şükranlarını sunarak, sinema yıldızının arkasında son derece insani ve savunmasız bir adamın olduğunu gösterdi.
Unutulmaz Aşklar ve İşbirlikleri Beyazperdede
Alain Delon’un kariyeri, birçoğu onun yakın arkadaşı olan son derece yetenekli aktrislerle yapılan işbirlikleri ile noktalandı. Bu kadınlar sadece ekranı onunla paylaşmakla kalmadı, aynı zamanda onun sanatsal ve kişisel gelişimini de etkiledi. Birlikte çalıştığı her oyuncu hayatında silinmez bir iz bıraktı ve bugün sinemanın en ünlü kariyerlerinden biri olarak kabul edilen şeye katkıda bulundu.Alain Delon ve Hayatına İşaret Eden Kadınlar
Alain Delon dünyanın en güzel ve büyüleyici kadınlarından bazılarının kalbini kazandı. Romy Schneider’dan Mireille Darc’a, Dalida’dan geçerken, Vogue’un sayfalarını karıştırdığınızda, büyük aktörün varlığına eşlik eden kadın figürlerin bazı isimleri ortaya çıkıyor.
Alain Delon, birçok ünlü kadınla yaşadığı aşk ilişkileriyle tanınır. En bilinen ilişkileri arasında Romy Schneider, Nathalie Barthélémy ve Mireille Darc gibi isimler yer alır.
Brigitte Bardot
1960’lı yıllarda Brigitte Bardot güzelliğin ve kadın özgürleşmesinin simgesiydi. Birçok erkeğin arzusu olmasına rağmen Bardot, Delon’a aşık olmadı ancak aralarında derin bir dostluk doğdu.
- Romy Schneider: Delon’un en ünlü ilişkilerinden biri, Alman aktris Romy Schneider ile olan ilişkisidir. İkili, 1958’de “Christine” filminin çekimleri sırasında tanıştı ve kısa süre içinde bir ilişkiye başladılar. Romantik ilişkileri, dönemin en gözde çiftlerinden biri olmalarını sağladı. Ancak, 1963’te Delon, Schneider’den ayrılarak onu derinden üzdü. İkili, ayrılıklarına rağmen hayatları boyunca birbirlerine karşı derin bir sevgi ve saygı besledi.
- Nathalie Barthélémy: 1964 yılında Delon, Nathalie Barthélémy ile evlendi. Bu evlilikten 1964 doğumlu Anthony Delon adında bir oğulları oldu. Ancak çift, 1969 yılında boşandı. Nathalie ile olan evliliği Delon’un ilk ve tek evliliğiydi.
Dalida
Alain Delon ve Dalida’nın gizli bir aşk ilişkisi vardı. İkili ilk kez 1956’da henüz ünlü olmadıkları bir dönemde Paris’te tanıştı. On yıl sonra Roma’da tekrar buluştular ve gizli bir ilişkiye başladılar. Ayrılığa rağmen bağları o kadar güçlü kaldı ki 1973’te ünlü Paroles, Paroles şarkısını birlikte kaydettiler.
- Mireille Darc:
- Delon, Nathalie’den boşandıktan sonra Fransız aktris Mireille Darc ile uzun süreli bir ilişki yaşadı. İlişkileri 1969’dan 1983’e kadar sürdü ve bu süre boyunca birlikte birçok filmde rol aldılar. Delon ve Darc, Fransa’nın en popüler çiftlerinden biri olarak görüldü.
- Rosalie van Breemen:
- 1987’de Hollandalı model Rosalie van Breemen ile tanıştı. Çift, 1987’den 2002’ye kadar birlikte oldu ve bu ilişkiden Anouchka (1990 doğumlu) ve Alain-Fabien (1994 doğumlu) adında iki çocukları oldu. Bu ilişki de uzun süreli olmasına rağmen evlilikle sonuçlanmadı.
Çocukları ve Aile Hayatı
Anouchka Delon
Anouchka Delon, Alain Delon’un model Rosalie van Breemen ile olan ilişkisinden doğan tek kızıdır. Babasına çok yakın olduğundan oyunculuk tutkusunu onunla paylaşıyor.
Delon’un üç çocuğu vardır: Anthony Delon, Anouchka Delon ve Alain-Fabien Delon. Anthony Delon da babası gibi oyuncu olarak kariyer yapmıştır. Alain Delon, çocuklarıyla karmaşık ilişkiler yaşamıştır ve özellikle Anthony ile olan ilişkisinde zaman zaman sorunlar yaşanmıştır.
Hukuki Sorunlar ve Skandallar
Alain Delon, kariyeri boyunca bazı hukuki sorunlarla da gündeme geldi. 1968’de Delon’un koruması Stevan Marković’in ölümüyle ilgili bir skandal patlak verdi. Marković’in öldürülmesiyle ilgili olarak Delon ve yakın çevresi soruşturma altına alındı. Ancak Delon, bu olayda suçsuz bulundu. Bu olay, Fransa’da büyük bir sansasyon yarattı ve Delon’un özel hayatını daha da merak konusu haline getirdi.
Siyasi Görüşleri
Alain Delon, zaman zaman siyasi görüşleriyle de gündeme geldi. Sağ eğilimli siyasi partilere olan sempatisi ve Fransız milliyetçiliğine olan desteği, özellikle Fransa’da bazı tartışmalara yol açtı. Bu görüşleri nedeniyle zaman zaman eleştiriler alsa da Delon, bu konuda görüşlerini açıkça ifade etmekten çekinmedi.