SADECE “SESSIZ LÜKS” DEĞIL: 2024 IÇ TASARIMINDAKI ANA TRENDLER
Kavramsal İç Mimar ve ER DESIGN VISION TASARIM Ofisinin Kurucusu Dilek Er, İç Mekanlardaki Güncel Trendler Hakkında Konuştu.
“SESSIZ LÜKS” (ÇAĞDAŞ)

Soğuk mevsimlerde iç mekanda geçirilen zamanın rahat ve sıcak bir atmosferde geçmesi önemlidir. Yumuşak çikolata ve sıcak sütlü tonlar, bu hedefe ulaşmak için mükemmel bir seçimdir ve iç mekana sıcaklık ve konfor hissi katmaya yardımcı olur. Gri renklerin yerini alarak moda olan bu renk paleti, iç mekanı aydınlık ve davetkar hale getirir.
Bu ılımlı tarz, geçmiş yıllarda Fransa’da ortaya çıkan Art Deco tarzıyla mükemmel bir uyum içindedir ve bir anlamda statü gösterir. Altın, platin, bronz ve pirinç gibi vurgular, iç mekana lüks bir hava katarken, aynı zamanda sıcaklık ve zenginlik hissi verir.
Bu tarzda, yüksek kaliteli doğal malzemeler tercih edilir. Ahşap, yün, pamuk, kürk, buklet ve jakar gibi malzemeler, iç mekanın sıcak ve lüks bir atmosfere sahip olmasını sağlar. Bu malzemeler aynı zamanda dayanıklı ve uzun ömürlüdür, bu da iç mekan dekorasyonunun kalitesini artırır.
Sonuç olarak, yumuşak çikolata ve sıcak sütlü tonlarla birleştirilmiş olan bu tarz, iç mekanın sıcak, davetkar ve lüks bir atmosfere sahip olmasını sağlar. Art Deco tarzının etkisiyle birleşen bu renk paleti ve malzeme seçimi, iç mekanın karakterini ve zerafetini artırır, böylece evinizde geçirilen zamanı daha keyifli hale getirir.
VURGULAR (GÖZ ALICI)

Toplam minimalizmin yerini parlak vurgular ve sanat objeleriyle dolu bir eklektizm alıyor. Bu tarzda, pastel tonlarda ölçülü bir iç mekan, kasıtlı olarak barok tarzda bir şifonyer gibi gösterişli mobilyalarla zenginleştirilebilir. Minimalist mobilyaların yanında bu tür gösterişli parçalar, iç mekanın karakterini ve görsel çekiciliğini artırır.
Bu tarzda renkler genellikle pastel tonlarla beraber kullanılırken, hardal, zeytin, pişmiş toprak ve altın gibi zengin ve sıcak tonlar da vurgular olarak tercih edilebilir. Bu renk paleti, iç mekana sıcaklık ve zenginlik hissi katarken, aynı zamanda görsel çeşitlilik ve kontrast da sağlar.
Eklektik tarzda, mobilyalar ve dekoratif objeler farklı tarzlardan ve dönemlerden gelir ve bir araya getirilir. Bu nedenle, minimalist mobilyaların yanında barok bir şifonyer gibi gösterişli bir parça, iç mekanı dengeler ve ilgi çekici bir görünüm sağlar. Tavanda bir İtalyan resmi gibi büyük sanat eserleri de iç mekanı tamamlayabilir ve odak noktası oluşturabilir.
Sonuç olarak, bu tarzda minimalizmle gösterişin ve sanatın harmanlanmasıyla benzersiz ve çarpıcı bir iç mekan ortaya çıkar. Parlak vurgular, zengin renkler ve farklı tarzlardan gelen mobilyalar ve dekoratif objeler, iç mekanı canlandırır ve kişisel bir dokunuş ekler. Bu tarz, iç mekanı sıradanlıktan çıkararak, karakterli ve ilgi çekici hale getirir.
EBEDI DEĞERLER (AÇIK STIL)

XV. Louis döneminin ılımlı klasiklerinin modaya geri dönüşü, iç mekanlarda nesillerin devamlılığını okuyan bir estetik deneyim sunuyor. Gürültülü partilerin atmosferinden uzaklaşarak, daha huzurlu ve kişisel bir alan olan yatak odalarına yöneliyoruz. Bu dönüş, iç mekanlarda daha sakin ve rahatlatıcı bir atmosfer yaratmayı hedefler.
Modern klasiklerin ebedi olduğunu kabul ediyoruz, ancak şimdi İmparatorluk tarzı, İngiliz tarzı çiçek motifleri ve hafif “saf” Rokoko tercih edilmektedir. Bu tarzlar, iç mekanlara renk ve ev konforu katmanın yanı sıra, geçmişten gelen eserlerle birlikte kullanıldığında, güvenlik ve istikrar duygusunu artırır.
İmparatorluk tarzı, zarafet ve görkemle doludur ve iç mekanlara lüks bir hava katar. İngiliz tarzı çiçek motifleri ise romantik bir his uyandırır ve iç mekanlara tazelik ve canlılık katar. Hafif “saf” Rokoko tarzı ise zarif detaylar ve klasik çizgilerle doludur ve iç mekanlara rahatlatıcı bir atmosfer sağlar.
Bu trendlerin birleşimi, iç mekanlara geçmişten gelen bir dokunuş ve modern konforu bir araya getirerek ev sahiplerine benzersiz ve kişisel bir alan sunar. Geçmişten gelen eserler, iç mekanlara karakter ve derinlik katarak, yaşam alanlarınızı daha anlamlı hale getirir. Bu tarzlar, iç mekanlarda zamanın izlerini taşıyarak, evinizde sıcaklık ve huzur hissi yaratır.
EVRENSEL IPUÇLARI

Mobilyaların alanla orantılı olması, iç mekanın dengesini korumak için önemlidir. Eğer Louvre tarzı dekorasyonun uzmanıysanız, bu tarzı bir buçuk odada yeniden yaratmaya çalışmak yerine, uyumlu bir bütünlük sağlamak için tüm alanı dikkate almalısınız. Farklı tarzlardan ve zamanlardan gelen mobilyaları uyumlu bir şekilde bir araya getirmek, iç mekanın estetik ve işlevsellik açısından dengeli olmasını sağlar.
Geniş bir alanda katı minimalizm uygulamak da aynı şekilde dengesiz bir görünüme yol açabilir. Her alanın kendine özgü bir karakteri ve gereksinimleri vardır, bu nedenle mobilya seçiminde bu faktörleri dikkate almak önemlidir.
Pahalı ve sofistike mobilyaları hemen alamıyorsanız, acele etmeden sabırla beklemek ve yavaş yavaş yatırım yapmak en iyisidir. Kaliteli kaplama malzemelerine ve dayanıklı yapıya sahip mobilyaları tercih etmek önemlidir, çünkü uzun vadede size daha fazla verim sağlarlar. Ayrıca, ihtiyaçlarınızı ve tarzınızı dikkate alarak, bütçenize uygun mobilya seçenekleri arasından en uygununu bulabilirsiniz.
Sonuç olarak, mobilya seçiminde bütçenizi, alanınızı ve tarzınızı dikkate alarak, iç mekanınızın dengeli ve estetik bir görünüme sahip olmasını sağlayabilirsiniz. Acele etmeden, sabırlı bir şekilde doğru seçimleri yapmak, uzun vadede size daha tatmin edici bir yaşam alanı sunacaktır.
Evinizi tek marka mobilyalarla döşemek, yaşam alanınızın kişisiz ve dergi kapağı gibi görünmesine neden olabilir. İç mekanın sahibinin karakterini ve kişiliğini yansıtmasına izin vermek önemlidir. Bu nedenle, farklı tarzları ve dönemleri bir araya getirerek kişisel bir dokunuş eklemeyi deneyin: vintage parçaları modern tasarımlarla birleştirin. Avrupalı tasarımcılar, bu karışımın kişinin zevkini ve tarzını yansıttığını söylüyorlar; örneğin, vintage bir avize ve modern bir gardırop gibi.
Ayrıca, detaylara da dikkat etmek önemlidir. Avrupa iç tasarımında olduğu gibi, şık bir saat, taze çiçeklerle dolu kristal vazolar veya iyi çerçevelenmiş aile fotoğrafları gibi detaylar ekleyerek iç mekanınızı zenginleştirebilirsiniz. Bu küçük dokunuşlar, evinizin karakterini tamamlayacak ve yaşam alanınıza hoş bir hava katacaktır. Ancak, vurgulu parçaları gösterişli öğelerle karıştırmamaya dikkat edin; detaylar uyumlu olmalı ve iç mekanın genel estetiğine uygun olmalıdır.
Sonuç olarak, farklı tarzları ve dönemleri bir araya getirerek, iç mekanınıza kişisel bir dokunuş ekleyebilirsiniz. Detaylara dikkat ederek ve gösterişli parçaları dengeli bir şekilde kullanarak, evinizin karakterini ve kişiliğinizi yansıtabilirsiniz. Bu şekilde, yaşam alanınızı sadece güzel değil, aynı zamanda kişisel ve özgün hale getirebilirsiniz.