gecce-

Fatih Akın’ın müziğin zamansız içgörüsünü sunan ve büyük ilgi gören belgesel filmi “İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek,” 4K yenilenmiş kopyasıyla izleyiciyle buluşuyor. İlk kez 2005 yılında gösterime giren ve İstanbul’un müzikal zenginliklerini gözler önüne seren bu film, 5 Temmuz’da MUBI’de gösterime girecek.

Film, Alman müzisyen Alexander Hacke’nin Türkiye’deki müziği keşfetmek amacıyla İstanbul’a gelmesiyle başlıyor.

Şehri adeta müziğin kılavuzluğunda keşfeden Hacke, seyirciyi de bu büyülü yolculuğa ortak ediyor.

Film, Sezen Aksu’nun 1989’da söylediği şarkının adını taşırken, izleyiciye o yılların müzikal akımlarını ve kalıcı eserlerinin doğuşunu izleme fırsatı sunuyor.

Fatih Akın, el kamerasıyla İstanbul’un her köşesinden yükselen sesleri kaydediyor. Bizon Murat ve arkadaşları, Aynur Doğan, Ceza, Kaan Tangöze ve Duman gibi isimlerle yapılan röportajlar, filme samimi bir hava katıyor. Özellikle Orhan Gencebay, Sezen Aksu ve Müzeyyen Senar gibi sanatçıların özel performansları, filmin unutulmaz anları arasında yer alıyor.

Müzeyyen Senar’ın rakı dolu kadehiyle söylediği “Haydar Haydar” ise filmin en etkileyici sahnelerinden biri olarak dikkat çekiyor.

“İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek,” Fatih Akın’ın “Duvara Karşı” filminden bir yıl sonra çektiği ve benzer bir tat bırakan bir yapım. Hacke’nin İstanbul’a ayak bastığında bulduğu ilk müzisyen Selim Sesler ile başlayan bu müzikal serüven, kentin müzikal izini sürerken izleyiciye derin bir kültürel deneyim sunuyor.

Ara Güler’in hayat dolu resimleri ve Sezen Aksu’nun gülümsemesiyle tamamlanan film, izleyiciyi İstanbul’un müzik dolu sokaklarında bir gezintiye çıkarıyor. Ayrıca Siya Siyabend ve Bizon Murat’ın filme kattığı underground ruhu, İstiklal Caddesi’nin müzikal geçmişini gözler önüne seriyor.

Tabutta Rövaşata ile başlayan ve ölümsüzleşen Baba Zula, Brenna MacCrimmon ve Mercan Dede gibi isimler de filmin unutulmaz konukları arasında yer alıyor.

“İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek,” zamanın çok uzak olmayan bir noktasında İstanbul’da yaşanan müzikal birikimi ve kültürel zenginliği gözler önüne sererken, müziğin zamansız ve biricik içgörüsüne olan ihtiyacımızı da vurguluyor.

Fatih Akın’ın jüri olduğu yıl Cannes Film Festivali’nde yarışma dışı kategoride ilk kez gösterilen bu başyapıt, 20 yıl sonra yenilenmiş kopyasıyla tekrar izleyici karşısına çıkacak. 5 Temmuz’da MUBI’de gösterime girecek olan filmi kaçırmayın.