Çeyrek asrını kutlayan 25.Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, 18 Haziran akşamı Nefise Karatay’ın sunacağı ödül töreni ile bitiyor.

25. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, sinema sanatının kültürlerarası köprüler kurma gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Festivalin açılış geccesinde diplomatlar, sanatçılar, sinemaseverler ve yerel yöneticiler bir araya geldi.

Hüseyin Sıtkı başkanlığında gerçekleşen festival kültürlerarası diyaloğun ve sinema sanatının ortak noktası olmaya başarı ile devam ediyor, bu yıl da sanatçıları, sinemaseverleri ve iki ülke toplumlarını bir araya getirmeye devam ediyor.

2000 yılında sadece  8 filmle yola çıkan festival, bugün Avrupa’daki en itibarlı Türk sinema buluşmalarından biri haline geldi. Festival, gösterimler, paneller ve yan etkinliklerle 18 Haziran’a kadar Frankfurt’ta sinema tutkunlarını ağırlamaya devam edecek.

Etkinliğin sunuculuğunu Gökhan Mumcu ve  Ebru Susur üstlenirken; sunucular, geccenin açılışında duygusal ve güçlü ifadelerle konukları selamladı.

“Bugün burada yalnızca bir festivali değil, aynı zamanda 25 yıllık bir emeği, birikimi ve kültürler arası kurulan bir köprüyü kutluyoruz. Sinema; sınırları aşan, dilleri ve kalpleri birleştiren evrensel bir dildir.”

İlk konuşmayı, festivalin kurucusu ve Başkanı Sn. Hüseyin Sıtkı yaptı.
 “Böylesine bir festival kendiliğinden ortaya çıkmaz. Bu yüzden bugün perde arkasında büyük bir tutkuyla, sabırla ve yaratıcılıkla çalışan tüm ekip arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Özellikle Türkiye koordinatörümüz Serap Gedik’e ve Türkiye ekibimiz Mahiye Sabuncuoğlu ve Caner Ural’a, Frankfurt Ekibimizde ise Mustafa Küçük, Derya Üçek, Songül Bilhan, Nebahat Gündaş, Lale Heilmann, Sinem Demir, Eray Güçlü, Erhan Eren… Siz olmasaydınız bu festival olmazdı. Emekleriniz, inancınız ve özveriniz için teşekkür ederim.

 Ayrıca bizlere yıllardır destek veren kurumlara da gönül borcumuz var:
• Frankfurt Belediyesi’ne, • Hessen Eyaleti’ne, • Hessen Bilim ve Kültür Bakanlığı’na, • Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na

Ve tabii ki zamanını, enerjisini ve sevgisini bu festivale adayan herkese,  bizleri yıllardır yalnız bırakmayan izleyicilerimize, ve bugün aramıza ilk kez katılanlara:
Kim bilir, belki sizin için de bugün Türk sinemasıyla yeni bir bağın başlangıcı olur.

Bu festival sadece bir kültür etkinliği değil , bir hafıza mekânı, bir buluşma alanı, bir ortak gelecek hayalidir. Gelin, sinemayla ördüğümüz 25 yıllık birikimi, kültürlerarası diyaloğu ve çoğulcu sesi birlikte kutlayalım. Yalnızca beyazperdedeki hikâyeleri değil, bizi bir araya getiren güveni ve birlikte başarmanın gücünü de. Herkese çok teşekkürler…“

Festivalin uzun yıllardır medya görünürlüğüne katkı sağlayan basın mensuplarına ve destekçilerine teşekkür plaketleri takdim edildi.

Ayrıca festivalin Türkiye Koordinatörlüğünü 18 yıldır sürdüren, yapımcı-yönetmen Serap Gedik, “Emek Ödülü” ile onurlandırıldı.

Geccede, 2021 yılında kaybettiğimiz usta sanatçı Rasim Öztekin adına ailesine “Vefa Ödülü” sunuldu. Ödülü kızı Pelin Öztekin teslim aldı. Öztekin, ödülü alırken duygulu anlar yaşadı. 

Bu, babam adına aldığım ikinci ödül. İlkini aldığımda hayattaydı… Şimdi ise bambaşka duygular içindeyim. Herkese yürekten teşekkür ederim.”

 Bu yıl Festivalin geleneksel “Onur Ödülleri” sinemaya gönül vermiş dört usta isme takdim edildi:

  • Oyuncu Şerif Sezer
  • Oyuncu ve ressam Güven Kıraç
  • Yönetmen Biket İlhan
  • Türkiye’de sinema kariyerine başlayan, Almanya’da da sanat hayatını sürdüren oyuncu Erden Alkan

Ödüle layık görülen sanatçılar, festivallerin kendileri için ortak bir buluşma zemini olduğunu ifade ederek coşkuyla ‘Yaşasın sinema!’ diye seslendiler.

Her bir sanatçının kısa video biyografileri gösterildikten sonra, ödülleri sahnede takdim edildi.

Geccenin özel konuklarından biri de, açılış filmi “Bir Cumhuriyet Şarkısı”nın başrol oyuncusu Salih Bademci oldu. Sanatçıya, festival yönetimi tarafından teşekkür plaketi sunuldu.

Bir festivali 25 yıl sürdürüp bugünlere getirmek çok zor bir iş. Bu yüzden emeği geçen herkese başta bufikri hayata geçiren Festival başkanı Hüseyin Sıtkı’ya minnet ve şükranlarımı belirtmek isterim.”dedi. 

25.Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, resmi açılış öncesinde 13 Haziran Cuma akşamı düzenlenen özel resepsiyonla T.C. Frankfurt Başkonsolosu Nagihan İlknur Akdevelioğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen davet, Türkiye’den gelen sanatçıları, festival ekibini ve Türk-Alman sinema çevrelerini bir araya getirdi.

Frankfurt’ta  Başkonsolosluk konutunda düzenlenen resepsiyona; Festival başkanı Hüseyin Sıtkı, Türk sinemasına emek vermiş değerli  isimler Şerif Sezer, Erden Alkan, Güven Kıraç, Biket İlhan, Pelin Öztekin, Salih Bademci ve Gökhan Mumcu’nun yanı sıra Hessen Eyalet Milletvekili Turgut Yüksel, Festival Türkiye Koordinatörü Serap Gedik ve Festival Frankfurt ekibi katıldı.

Başkonsolos Nagihan İlknur Akdevelioğlu, gecede yaptığı konuşmada festivalin önemine vurgu yaparak, “Sanat, toplumlar arasında köprüler kurar. Frankfurt Türk Film Festivali, 25 yıldır bu köprüyü daha da sağlamlaştırıyor. Sinema aracılığıyla iki ülke arasında kurulan bu değerli bağı desteklemekten büyük memnuniyet duyuyor; tüm konuklarımıza hoş geldiniz demek istiyorum,” ifadelerini kullandı.

 

ZİYNET SALİ  25. SANAT YILINI KUTLUYOR!

Türk pop müziğinin değerli sanatçılarından bu yaz Ziynet Sali, profesyonel müzik kariyerinin 25. yılını kutlamaya hazırlanıyor. 2025 yılında hayranlarıyla birlikte coşkuyla karşılamak isteyen sanatçı, art arda sürpriz projelerle geliyor.

O çok sevilen çoşkulu şarkılarına geçtiğimiz günlerde yayınladığı  yıllar evvel Nil Burak’tan dinlediğimiz  ‘Bir Garip Olur İçim’i de ekleyen başarılı sanatçı pek yakında yaz aylarına damga vuracak yepyeni bir şarkısı ile bizlerle olacak  Ziynet Sali, bu özel parça için stüdyoya müzisyen ve aranjör Mustafa Ceceli ile birlikte giren sanatçı, sözleri ve müziğiyle yaza enerjisini katacak gibi şarkı Ziynet Sali’nin hayranlarına 25. yıl armağanı niteliğinde olacak.

Ziynet Sali’nin 25. yıl kutlamalarının bir diğer önemli adımı ise özel konser serisi olacak. Bu serinin ilk konseri, 28 Haziran Cumartesi akşamı Atlantis Yapım organizasyonuyla İstanbul’un en büyük  açık hava sahnesi olan BtcTurk Vadi Açıkhavada gerçekleşecek.

Görsel ve işitsel anlamda büyüleyici bir şölene dönüşmesi planlanan konser için sahne arkasında 80 kişilik profesyonel bir ekip hummalı bir şekilde çalışıyor. Ziynet Sali, bu özel gecede dinleyicisine bol sürprizli, unutulmaz bir konser deneyimi yaşatacak.

25’inci sanat yılını hayranlarıyla birlikte kutlamaya hazırlanan Ziynet Sali, hem yeni şarkısıyla hem de dev konseriyle yaz aylarının en çok konuşulan isimlerinden biri olmaya hazırlanıyor.

 Bodrum Marina’da iki sergi!

Bodrum Marina Yacht Club bünyesinde faaliyet gösteren Merqezart Alternatif Sanat Merkezi, 5 Temmuz tarihine kadar sergilenecek  yaz sezonuna iki dikkat çekici sergiyle hızlı bir giriş yaptı. Haziran başında  açılan Schachnas’ın “X”istans & Erin” ve İlkcan Aslan’ın “Good Morning My Love” başlıklı kişisel sergileri, sanatseverler tarafından dikkat çekmeye devam ediyor.

Kadın teması etrafında şekillenen çalışmalarıyla tanınan Schachnas, yeni sergisinde tuval üzerine suluboya eserleriyle izleyiciyi, kadınlık hallerine ve nesiller arası döngülere dair görsel bir yolculuğa çıkarıyor. Sanatçının bu serisine seramik ve baskı işleri de eşlik ediyor.

Erin İlkcan Aslan ise dijital yağlıboya tekniğiyle ürettiği “Still Wet” adlı serisinde, fiziksel olanın silikleştiği, içsel olanın ise hâlâ güçlü şekilde varlığını sürdürdüğü bir evren tasvir ediyor. Aslan’ın sergisi yalnızca dijital bir lansman olmanın ötesinde; izleyiciyi sade, hicivli ve provoke edici bir anlatımla karşılayan bir “uyandırma ayini” olarak tanımlanıyor.

Doğukan Polat

Son dönemde Tabii ‘de yayınlanan “Siyah Bere” dizisinde tank sürücüsü Ersoy Alptekin karakteri  ile dikkat çeken başarılı oyuncu Doğukan Polat, geçenlerde verdiği bir röportaj da “Tank kullandığım bir proje oldu, benim için oldukça eğlenceliydi. Rol arkadaşımız bir tanktı! Bunun için ehliyet de aldım. Oradaki arkadaşlarımla ortaya güzel bir iş çıkardık, keyifliydi,” diyerek proje sürecini anlattı.

Oyunculuğun yanı sıra müzik çalışmalarına da devam ettiğini belirten Polat, son olarak Cem Yıldız ile birlikte hazırladığı “Yola Girme Sen” adlı parçanın Kanal D’de yayınlanan “Eşref Rüya” dizisinde kullanıldığını belirtti. “Aslında klibini çekmiştik. Yönetmenliğini de bir arkadaşımla birlikte üstlendik. Şah Hatayi’nin sözlerinden yola çıkarak elektronik altyapıyla yeniden yorumladığımız bu eser çok sevildi. Dizide öyle bir sahnede kullanıldı ki, etkisi katlandı. Gerçekten tüylerim diken diken oldu. Çağatay Ulusoy’a çok yakışmış, sahne mükemmel çekilmiş,” diyerek heyecanını paylaştı.

Müziğin hayatında her zaman özel bir yeri olduğunu vurgulayan Polat, “Bundan da gocunmam. Daha önce de Kul Himmet’in ‘Ali’yi Gördüm Ali’yi’ adlı eserini yorumlamıştık, onu da ‘Beni Çok Sev’  adlı filmde kullanmışlardı. Ben her hafta bir şey üretmeliyim gibi bir kaygı taşımıyorum. Dijital algoritmaya değil, gönlümdeki algoritmaya göre üretiyorum. . Ne zaman içimizden gelirse, o zaman yapıyoruz,” dedi.

İki sezondur  DasDas’ta sahnelenen “Titus Kompleks” oyunundaki performansıyla da dikkat çeken Doğukan Polat  pek yakında çıkaracağı müzik eserleri için çalışmalarına yoğun bir tempo  ile  devam ediyor.