Pop müziğimizin en güçlü yorumcularından Aşkın Nur Yengi dünden bugüne unutulmaz şarkıları ile Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu sahnesinde unutulmayacak bir gece yaşattı geçtiğimiz günlerde!
BKM Organizasyonu ile DenizBank Açıkhava Etkinlikleri kapsamında sahneye çıkan başarılı yorumcu hepimizin hatıralarında yer eden şarkıları ile zamanın nasıl geçtiğini unutturdu adeta.
Konser evveli basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Aşkın Nur Yengi yaptığı açıklamada;
“Harbiye benim hayatımda çok önemli bir yere sahip. 1990 yılında ilk çıktığım konser, Harbiye konseriydi. Sadece 10 şarkım vardı. Finalde seyirciler memnundu ama sahneye yastık atmaya başladılar ve beğenmediklerini düşünüp çok korkmuştum. Tam tersiymiş tabii. İstek için yastık atmışlar. Sonra çıkıp 10 şarkı daha söyledim. Tabii aynı şarkıları söyledim. Çünkü başka şarkım yoktu. O yüzden Harbiye konserim çok kıymetli benim için…” dedi.
Harbiye’de ilk kez 1990 yılında sahne alan ve aradan geçen uzun zaman boyunca sahnelerde sesiyle, unutulmaz sahne performansıyla gönüllerde taht kuran Aşkın Nur Yengi’nin “Aşkın Nur Yengi Senfonik” isimli konseri için sahnede sanatçıya 42 kişiden oluşan Pera Filarmoni Orkestrası ile birlikte birbirinden değerli 50 müzisyen eşlik etti.
Coşkulu alkışlar eşliğinde sahne alan ve “Allah Şahit” parçası ile konserini başlatan sanatçı gecede “Yalancı Bahar”, “Seni Aldattım”, “Yazık”, “Unutulmuş Muydum”, “Serserim”, “Ay İnanmıyorum” gibi Türk Pop müziğine damgasını vurmuş 20’den fazla şarkı ile müzikseverlere dokundu. “Ayrılmam” parçasında ‘siz bana gelmişsiniz, ben size gelmez miyim’ diyerek sahneden inip seyircinin arasına karışan Aşkın Nur Yengi seslendirdiği şarkıların her birini Harbiye’yi dolduran binlerce hayranı ile birlikte hep bir ağızdan söylerken, Tolga Çam imzalı iki şık ve iddialı kostümleri ile de sahnede idi. Bu arada epey kilo verdiği belli olan Yengi bir ara seyircilere ‘ Hepinizi piliç görüyorum, çünkü çok açım’ diyerek diyetde olduğunu ifade etti.
90’lı yıllara damgasını vuran Aşkın Nur Yengi, birlikte unutulmaz eserlere imza attığı Harun Kolçak’ı sahnesinde özel bir düetle andı.
Yedi yıl önce hayatını kaybeden Kolçak’ın görüntüsünün LED ekranla sahneye taşındığı gecede birlikte “Bile Bile” adlı parçaya yaptıkları düet, konukları 90’lı yıllara ışınladı ve duygu dolu anlar yaşandı.
Aşkın Nur Yengi sahnesinde bu defa çocukları ağırladı. Şarkı öncesi küçük yaştaki kız çocuklarının yer aldığı “zambak zumbak dön arkana iyi bak” adlı oyununu sahnesine taşıyan Aşkın Nur Yengi, ardından sözü Aysel Gürel’e, müziği Onno Tunç’a ait olan, Sezen Aksu’nun eşsiz yorumu ve çocuk gelinlerin hikayesi ile kalpleri sızlatan “Ünzile” parçasını seslendirdi. Şarkı boyunca Aşkın Nur Yengi’nin yanı başında sahnede çocuk gelin vardı….
Kendisine eşlik eden 9 kişilik bir dans ekibi ile konuklarına hem görsel hem de müzikal bir ziyafet yaşatan Yengi, “Senden Daha Güzel” ve “Ay İnanmıyorum” parçaları ile konserin sonunda bis yaptı. Konser sonunda tüm ekibi sahneye çağıran sanatçı ve ekibini, Harbiye’yi tıklım tıklım dolduran müzikseverler dakikalarca ayakta alkış yağmuruna tuttu. Bu arada kulisde Eylül ayı itibari ile yepyeni Sezen Aksu şarkılarını okuyacağının da müjdesini verdi başarılı sanatçı.
Her parçasında aşkın izlerini taşıyan ve konuklarını senfoni rüzgarları eşliğinde zamanda yolculuğa çıkaran Aşkın Nur Yengi’nin konserinde Haluk Bilginer, Mabel Matiz, Aykut Gezersu, Ömer Erişmen, Onur Büyüktopçu ve kızı Nazlı Bilginer dikkatimi çeken isimlerdi. Aşkın Nur Yengi 24 Ağustos gecesi Antalya Aspendos Açıkhava Tiyatrosu’n da yeniden sahnede…
Avşa bu Eylül bir başka güzel olacak!
Çocukluğumdan beri meraktayım Avşa’yı, bir dönemin en popüler yazlık beldesi idi burası, geçen yıllarda biraz es geçilmiş olsa da pandemi ile beraber son beş yıl da farkındanlığını göstermeye başladı Avşa Adası. İstanbul’a yakın oluşu yanında turizmin burada yeniden gelişmesi insanların dikkatini çekti, doğası insanları özellikle denizi ile bu yazın en hit beldelerinden biri olma özelliğini devam ettiriyor Avşa.
Ayrıca burada üretilen ürünler ve gastronomisi ile bilenen Avşa ‘da Marmara Adalar Belediyesi, 13-14-15 Eylül tarihlerinde burada yetişen değerli üzümleri Coğrafi İşaretli Ada Karası üzüm hasadını etkinliklerle kutlamaya hazırlanıyor. Bu süreç de bağcılık, tarım , turizm ve gastronomi konulu paneller, workshoplar, tadım atölyeleri ve konserler de olacak.
Yerli üzümlerin ve eski bağların geri kazanımı ile bölgesel anlamda dönüşümün başlangıcı olarak planlanan etkinlik, “Bir Başka Avşa” adıyla tasarlanmış ve turizm çeşitlemesi açısından da önem taşıyor. Eylül ayında Ada Karası üzümü ve ardından Kasım ayında gerçekleşecek zeytin hasadı ile adaların turizm sezonunu uzatıyor ve özellikle İstanbullular için Marmara Takım Adaları’nı yakın bir destinasyona dönüştüreceği kesin gibi.
Marmara Adalar Belediye Başkanı Aydın Dinçer, yaptığı basın açıklamasında…… “Eylül ayı, Marmara Takım Adalarının en güzel zamanı. Balık bol, sahiller tenhalaşmış, güneş parlak. Otellerimiz, Ada Karası hasadına ilgi duyan misafirlerimizin ilgisi ile rezervasyonlar almaya başladı. ‘Bir Başka Avşa’ deneyimi ile turizm sezonunu uzatıyor ve geleneksel bağcılık kültürümüze, tarım ve turizme katkı sağlıyoruz.
“Deniz seviyesinden 250-300 metre yüksekliğe ulaşan bağ teraslarının izlerini görebileceğiniz yürüyüş rotaları, hasat deneyimi ve tadımlarla zenginleşen güzel bir hafta sonu için sizleri bekliyoruz.”
Etkinlikte ayrıca bağcılık üzerine etkin konuşmacıların katılacağı paneller, tadım atölyeleri ve konserler de yer alacak.
‘Uğurlu Anne’ sete çıkmaya hazırlanıyor!
Almanya’da yaşayan başarılı senarist Uğur Sofu’nun kaleme aldığı “Uğurlu Anne” filminin senaryosunu Almanya Hessen Film Kültür Bakanlığı ve Cevahir Çokbilir’in rehberliğinde tamamladı.
Projenin ortak yapımcısı olan, ulusal ve uluslararası birçok ödül sahibi yapımcı ve yönetmen Taha Feyizli, Sofumedia ile yapılan iş birliği çerçevesinde yaptığı açıklamada, “Uğurlu Anne” filminin gurbetçi sinemasına ve Türk-Alman sinema sektörüne önemli katkılar sağlayacağını ve kalıcı bir iz bırakacağını belirtti.
Sinema dünyasında büyük bir merak ve heyecan uyandıran bu proje, gerçek hikayesi ve yapım sürecindeki güçlü iş birlikleriyle öne çıkıyor. Uğur Sofu’nun kaleminden çıkan senaryo, kültürel bağları ve göçmen yaşamının zorluklarını derinlemesine işleyerek, izleyicilere duygusal bir yolculuk sunmayı amaçlıyor.
Filmin Türkiye’deki ortağı Rüya Sineması Filmcilik tarafından prodüksiyonu üstlenilen film için çekimlerinin İstanbul’da başlaması bekleniyor. İstanbul’un zengin tarihi ve kültürel dokusunun, filmin anlatımına güçlü bir görsel derinlik katacağı düşünülüyorken bakalım projede kimler rol alacak.
Çeşme’de rüzğarla dans!
Çeşme’de Arkas Aegean Link Regatta 14-18 Ağustos tarihleri arasında sekizinci kez gerçekleşecek.
Arkas, EAYK (Ege Açık Deniz Yat Kulübü) ve IC Çeşme Marina işbirliği, Türkiye Yelken Federasyonu, Çeşme Belediyesi ve Çeşme Kaymakamlığı desteğiyle 2017 yılından bu yana düzenlenen Arkas Aegean Link Regatta ile Çeşme yatların rüzgarla dansına tanıklık edecek.
18 Ağustos’ta ise IC Çeşme Marina önünden yapılacak tek yarışın ardından kazananların belirleneceği Arkas Aegean Link Regatta’da kapanış partisinde “Overall Kategorisi”nde ödül alanların kupalarına kavuştuğu Ilıca Meydanı’nda gerçekleşecek kapanış partisinde Mirkelam’ın sahne performansı ile unutulmaz bir akşam yaşanacak.
Arkas Aegean Link Regatta’yı kazanan tekne kupanın bir yıllığına sahibi olacak. Bir yıl sonraki yarışta kupa yeni şampiyona verilecek. Yarışı üst üste beş yıl kazanan tekne ise kupanın daimi sahibi olacak.
‘Neredeyse Maço’ sinemalarda!
9 Ağustos tarihinde giren Kazakistan yapımı ‘Neredeyse Maço’yu çok beğendim, biraz kafam dağıldı, modern yaşamıyla Kazakistan’ı tanıma imkanını buldum.
Romantik Komedi dalındaki film 33 yaşına gelmiş bir diş doktorunun anne baskıyla evlenmesi anlatılıyor. Bazı sahnelerde gülmekten kendinizi alamıyorsunuz.
Dastan Orazbekov, Zhanna Kuanysheva, Kamshat Zholdybaeva’nın başlıca rollerini paylaştığı ‘Neredeyse Maço’yu Bakhytzhan Zhienaly yönetmiş.
Filmin konusuna gelince ‘ Damir çok uzun zamandır Amerika’da prestijli bir tıp merkezinden diş doktoru olarak çalışmak için haber beklemektedir. Nihayetinde beklediği haber gelir, ancak annesi ona “Ya evlenip eşinle gidersin, ya da gidemezsin.” der. Bir gün Damir bir hastasından bir flört ajansı olduğunu öğrenir. Damir ajansa gidip uzmanlardan yardım ister. Uzman Koç Ardak ona yardım etmeye hazırdır. Damir’ in bu görevi başarması için iki ay vakti vardır.’ Bu yaz sıcaklarında kaçırmayın dediklerimden.