Murat Şeker’in Bozcaada’da başlayıp İstanbul’a uzanan Şirin ile Ali Yaman’ın aşkını anlatan ‘Aşk Mevsimi’ adlı filmi ‘Hayat arkadaşı mı?’ yoksa ‘Hayatının aşkı mı?’ sorularına maruz bırakıyor izleyenleri.
Dilan Çiçek Deniz ve Cem Yiğit Üzümoğlu’nun başrollerini paylaştığı filmin oyuncu kadrosunda Fırat Tanış, Duygu Sarışın, Hakan Bilgin, Ertuğrul Postoğlu, Lila Gürmen, Mert Asutay, Çiçek Dilligil, Murat Karasu ve Perihan Savaş gibi birbirinden değerli isimler yer alıyor.
2 Şubat’ta vizyona girecek filmde yakın zamanda LCV, Karanlık Gece filmlerinde ve Sırça adlı tiyatro oyununda izlediğim Üzümoğlu Ali Yaman karakteri ile harika bir performans ortaya çıkarmış, Dilan Çiçek Deniz de keza öyle adeta Issız Kadın tiplemesine yakın başarılı oyunculuk sergilemiş ama Fırat Tanış’ı gerçekten kutlarım Altan Cenker karakteri ile muhteşem.
Filmin müzikleri de bir harika, -Pus, Sezen Aksu-Sızı, Sezen Aksu-İkili Delilik, Evdeki Saat-Dibi Ne Kadar, Evdeki Saat-Uzunlar, Cem Adrian-Elbet Bir Gün Buluşacağız, Mehmet Güreli-Kimse Bilmez, mavisakal-İki Yol, Selin-Yalancı Bahar şarkıları ‘Aşk Mevsimi Film Müzikleri’ listesinde yerini aldı bile.
Özellikle Özer Bal’ın Seviyorsam isimli şiirinin Ali Yaman karakterini canlandıran Cem Yiğit Üzümoğlu tarafından seslendirilişi mükemmel.
Bu yazın favori tatil beldesi yine Bozcaada olacak sanırım Murat Şeker öyle güzel yansıtmış ki oraları insan bir anda Bozcaada’da olmak istiyor.
Sezonun ve belki de son yılların en sıcak ve romantik filmi ‘Aşk Mevsimi’ yıllara yayılan hikayesiyle kalplere dokunacak gibi. Gençlik yıllarındaki tutkulu aşkların zaman ilerledikçe nasıl şekillendiğini gösterecek, verilen kararları sorgulatacak, aşk ve mutluluğun çelişkilerini gözler önüne serecek olan film duygusal atmosferiyle sinema seyircisine unutulmaya yüz tutmuş hisleri hatırlatacak ben özellikle son sahnelerde göz yaşlarıma yenildim.
Murat Şeker’in yıllar evvel yaptığı aşk filmleri ‘Aşk Tutulması’ ve ‘Aşk Geliyorum Demez ‘ sonrası ‘ Aşk Mevsimi’ ile aşk üzerine epey farkındalık yapmış. Ali Tanrıverdi ile yazdığı senaryo da sevgililerin keşke seni seviyorum demek için geç kalmaması gerektiğini öne çıkarmış.
Filmin geçtiğimiz haftalarda Beyoğlu Limonlu Bahçe adlı mekanda gerçekleşen basın kahvaltısında tanıştığım Dilan Deniz Çiçek ve Cem Yiğit Üzümoğlu’nun mütevazi ve içten duruşları görülmeye değerdi.
Her iki oyuncu da şu sıralar tiyatro sahnesinde Dilan Deniz Çiçek Amadeus’ta Konstanz rolünü sergilerken Cem Yiğit Üzümoğlu ise Emin Alper’in kara komedi türündeki Öteki adlı oyununda rol alıyor.
Sekiz yıldır oynadığı müzikal oyun “Gelin Tanış Olalım” için anlamlı bir özel gösterim gerçekleştirmeye hazırlanan Fırat Tanış 9 Şubat akşamı Zorlu PSM 500’üncü kez sahneye çıkmaya hazırlanıyor “Gelin Tanış Olalım”, bu özel geceden elde edilecek tüm gelirini deprem bölgesindeki çocuklar yararına kullanılmak üzere Unicef’e bağışlanacak.
Semih Çelenk’in yazdığı ve yönettiği “Gelin Tanış Olalım”da, bir Abdal hikayesini sahneye taşıyan Fırat Tanış bu tek kişilik türkülü seyirlik gösteri ‘Gelin Tanış Olalım’, ile 500. oyun öncesi, 1 Şubat Perşembe saat 20:30’da Trump Sahne’de sanatseverlerle buluşacak.
Kaan Karamaya’nın yeni şarkısı ‘Ayaz’
Söz yazarı ve besteci Kaan Karamaya geçtiğimiz yıllarda Gecce de röportaj konuğum olmuştu. Şu sıralar yeni single’ı “Ayaz” ile ve yeni imajı dikkat çekiyor.
İrem Derici ve Ebru Gündeş başta olmak üzere birçok değerli ismin albümlerine şarkılar hazırlayan Kaan Karamaya halen çeşitli sanatçıların albümlerine şarkılar hazırlayama devam ediyor. Geçtiğimiz sonbahar Aşkın Nur Yengi’nin 1990 yılında yayınladığı ilk albümü içinde bulunan ‘Yazık’ adlı şarkıyı yeniden yorumlayan sanatçı büyük sükse yapmıştı.
Şimdilerde Ocak ayı başında söz ve müziği kendisine, düzenlemesi Emre Bayar’a ait “Ayaz” isimli duygusal şarkısını yayınladı Karamaya.
AGY Production etiketi ile yayınlanan şarkının klibini başarılı yönetmenliğini Alişan Günay Yıldırım gerçekleştirmiş.
Pop-slow tarzında bir şarkı olan ‘ Ayaz’ , aşkın acısıyla yüzleşmeyi anlatıyor.
Kaan Karamaya, single için, “‘Ayaz’, benim için çok özel bir şarkı. Uzun süredir üzerinde çalıştığım ve sonunda hayata geçirdiğim bir çalışma oldu. Her hikayenin bir şarkısı, her şarkının da bir hikayesi olduğu gibi ‘’Ayaz’’ın da benim için çok özel bir hikayesi var. Umarım bu hikayenin şarkısı beğeniyle dinlenir.” dedi.
Piyanist Valentina Lisitsa geliyor!
Klasik müziğin değerli isimlerinden, Ukrayna kökenli Amerikalı piyanist Valentina Lisitsa 24 Şubat cumartesi akşamı İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenecek bir gece ile sahnede olacak.
Rachmaninoff Kraliçesi olarak bilinen sanatçı internet üzerindeki büyük başarısını küresel bir konser kariyerine dönüştürerek, geçtiğimiz aylarda Avrupa, ABD, Güney Amerika ve Asya’nın en prestijli konser mekanlarında sahne aldı.
YouTube kanalı, 650.000’den fazla abone ve 147 milyon görüntüleme ile müzikseverleri buluşmaya devam ediyor. Bu arada Spotify hesabında aylık 1 milyondan fazla dinleyiciye ulaşarak dinleyici kitlesini genişletiyor.
Washington Post Online, Lisitsa’nın çalma tarzını “Oldukça doğrudan” olarak nitelendirirken, onun müziği süslemeden ve kişilik dayatmadan temelde dürüst ve doğrudan bir şekilde sunma yeteneğini vurguluyor.
Valentina Lisitsa’nın İstanbul konserinde Beethoven, Rachmaninoff, Balakirev, Chopin ve Liszt gibi büyük ustaların eserlerini içeren bir repertuarla dinleyicilere unutulmaz bir gece vadediyor.
Beyda Yıldız’ın yeni kitabı ‘Duasız ve Törensiz’ çıktı!
Şu sıralar ilk kitabı ‘Duasız ve Törensiz’ ile listelerde olan Beyda Yıldız kitabında Siirt’ten Almanya’ya uzanan genç bir ömrün, merhemi olmayan derin bir yaranın, unutmak ve hatırlamak arasındaki karlı yolun hikâyesini anlatıyor.
Everest Roman’dan çıkan romanda birbirinden ayrı düşen Neval ve Hasan’ın kalbinde kök salan ve zamanla bir sarmaşık gibi dolanarak yaşamın ta kendisine dönüşen büyük yasın günlerini sayıyor. Almanya, İstanbul ve Siirt’de geçen ‘ Duasız ve Törensiz’ bir yas ve bellek romanı olarak nitelendiriliyor.
Geçtiğimiz yıllarda Evrensel Gazetesinde muhabirlik yapan Beyda Yıldız yakın zamanda yaptığı bir röportajda romanıyla ilgili olarak, “Burada insanın hikayesini yazmaya, insanın derdini anlatmaya çalıştım. Herkesin o ya da bu şekilde bir kaybı olmuştur. Ve her insan kaybı karşısında aciz ve çaresizdir” dedi.
’80’li ve ’90’lı yılların politik atmosferini anlatan kitapta. O dönemi kayıp bir kuşağın, yitirilmiş bir çocukluğun, büyük arayışların, soluksuz bekleyişlerin dökümü olarak esere yansıtılmış. En son Diyarbakır, Siirt, Tarsus ve Mersin de imza günlerinde okuyucuları ile kitabı ile ilgili söyleşilere katılan Yıldız pek yakında yeni kitabının çalışmalarına başlayacak.
Gümbür Gümbür Yeliz sahnesi!
Geçen cumartesi eve yürüme mesafesinde olan Erenköy Nispet Clup’de idim. Adeta iğne atsan yere düşmeyecek gibi idi mekan, sahnede çok sevdiğim Yeliz gümbür gümbür sesi o muhteşem yorumu ile şarkılarını seslendiriyordu. O hepimizin bildiği Yalan adlı şarkısını finalde okudu, ama dünden bugüne Yeliz şarkıları 70 li yıllardan bugünlere şarkılar ve Kayahan şarkıları Yeliz sesiyle muhteşem idi. Doyamadım doyamadık Yeliz sahnesine o gece. Program sonrası sahnede ayrılmaz ikili Onur Mete ve Kaan Öztürk şarkıları vardı yine esti geçtiler cumartesi gecesini .
“Evinizde kalmış olmalıydınız’ sahnede!
Ludus Perform’un ilk oyunu “Evinizde Kalmış Olmalıydınız” 06 Ocak 2024 tarihinde gerçekleşen prömiyer ile sezonun ilk oyunu sergilemişti.
Oyunun yazarı ve yönetmeni Hazar Sayar’ın Film ve Drama – Tiyatro Yönetmenliği yüksek lisans bitirme tezi için başlattığı bir araştırma projesi olan “Evinizde Kalmış Olmalıydınız”, içinde yaşadığımız çağda bireysel ve toplumsal sıkışmalara, krizlere rağmen “Yaşamaya nasıl devam edilebilir?”sorularına cevap veriyor.
Didem Oygur, Emel Adsız, Hazal Kalfa Sezin, Ozan Sevin, Pınar Arabacı ve Şükran Çakmak’ın rol aldığı ‘Evinizde Kalmış Olmalıydınız’ adlı oyun amacını kaybetmiş ve bulamamış bir karakterin geri döneceği dünyayla ilişkilerini sahneye taşıyor.
‘Evinizde Kalmış Olmalıydınız’ 04 Şubat Pazar akşamı Taksim Ara Sahnede.